Abid ve Mabud Ne Demek? – Günlük Hayattan Esprili Bir Anlatımla
“Abid ve Mabud” Dediğinde Neler Geliyor Akla?
İzmir’de, bu sıcak yaz akşamlarında çayımı içerken kafamda yine bir sürü soru dolaşıyor. Tam o sırada bir arkadaşım, “Abid ve mabud ne demek ya?” diye sormaz mı. “Aman Allah’ım, işte yine başladık!” dedim içimden, ama aslında bu soru her zaman beni düşünmeye sevk eder. Yani, kelimelerin derin anlamlarına bakınca birdenbire bir felsefi yolculuğa çıkıyorsun. Ama tabii bir yandan da… “Abid ve mabud ne demek?” sorusunu sormak, biraz böyle “derin” sorular sormak gibi bir şey. Evet, kabul ediyorum, ben bazen öyleyim, ama bir yandan da mizahı elden bırakmam. Hadi gel, seninle birlikte bu terimlere hem eğlenceli hem de anlamlı bir bakış atalım!
Abid Ne Demek? – Biraz Çalışkanlık, Biraz Da Uğraş
Şimdi, “Abid” derken genelde bir şeyin çok ciddi anlamda yapıldığı akla gelir. Ama işin özüne bakacak olursak, Abid, aslında bir anlamda “ibadet eden” ya da “çokça ibadet eden” demek. Bu kelime, köken olarak “abada” yani “ibadet etmek” fiilinden türetilmiş. Yani bir tür “çalışkan” ya da “sürekli bir şeyleri yapan” kişi gibi düşünebilirsin.
Örneğin, senin gibi gün boyu çalışıp, geceyi sabaha kadar ders çalışarak geçiren biri düşün. Hani, bazen o kadar fazla çalışıyor ki bir süre sonra “Abid” gibi hissediyorsun. “İşim bitmedi, yemek yiyecek vaktim yok” diyen o arkadaşım var ya, işte o, biraz “Abid” tarzı bir ruh haline bürünüyor.
Bir arkadaşımın şöyle bir anısını hatırladım:
Arkadaşım: “Ya bak, geçen gün o kadar çok kitap okudum ki, kendimi abid gibi hissettim. Ama sonra birden fark ettim ki, sadece kitap okurken internetten yemek tariflerine bakıyordum.”
Ben: “Yani, ruhsal olarak abid, ama fiziksel olarak mabud olabiliriz.”
Arkadaşım: “Aynen öyle!”
İşte böyle bir hal! Abid, tam anlamıyla derinlemesine bir şekilde işi ciddiye alan, bir hedefe odaklanan kişi. Ama tabii, ben her zaman bir adım daha ileri gidip mizahi açıdan da bakıyorum: Sen de bir dönem “Abid” oldun, değil mi? Hem işler hem de o kadar çok dizi izleyip yemek tarifi okudun ki…
Mabud Ne Demek? – “Bana Bi’ İlah İstiyorum”
Evet, şimdi “Mabud” kısmına gelelim. Abid’in tam karşıtı gibi de düşünülebilir ama aslında çok daha derin bir anlam taşıyor. Mabud, kelime olarak “tapılan, ibadet edilen, yüceltilen varlık” demek. Yani biraz daha “kutsal” ve “ilahi” bir tarafı var. Mesela, “Mabud” bir yönüyle sadece Allah’a değil, aynı zamanda başka şeylere de tapınan, bağlanan kişi ya da kavram olarak da kullanılabiliyor.
Hadi bir örnek üzerinden gidelim: Düşünsene, bir arkadaşın yeni telefon almış, sürekli telefonunu övüp duruyor. O telefon onun için bir nevi mabud. Çevresi de o telefonu o kadar yüceltiyor ki, sanki telefonun sahibi adeta bir “tanrı” gibi. Herkes, o telefonun etrafında dönüyor. “Abid” olan sen de, sürekli o telefonu almak istiyorsun ama bu arada bütçen “fakir” olduğundan işin biraz daha karmaşık hale geliyor.
Bir de şu var: Eğer şu an bir kahveye gidip, sipariş verirken “Abi, bir latte istiyorum!” diye söyleyen birine bakarsan, bu kişi de bir nevi “mabud” olmuş oluyor. Hani, bir anlamda bu içecek, o kişiye “tapılacak” kadar önemli olmuş.
Abid ve Mabud: Birlikte Kullanıldığında
Abid ve mabud arasındaki ilişki de oldukça ilginç. Abid bir şekilde bir şeyin ardında dururken, mabud ise onun yüceltilen objesi, hedefi oluyor. Mesela, bir şekilde hedefe ulaşmaya çalışan birini düşün. O kişi, sürekli olarak o hedefe odaklanıyor ve “Abid” oluyor. Ama sonrasında o hedef (belki bir telefon, belki başarı, belki aşk) o kadar yüceltiliyor ki, o hedef, “Mabud” olmaya başlıyor.
Bununla ilgili bir iç sesime kulak vereyim:
İç ses: “Şu an telefonum elimde ve gerçekten o kadar çok şey yapıyorum ki… Hedefim belli, her an bir adım daha yaklaşabilirim. Ama acaba biraz daha Instagram’a bakıp, bu hedefi bir süre daha ertelesem mi?”
Ben: “Evet, Abid misin yoksa Mabud mu oldun, çok karıştık!”
Bir de şöyle bir düşün: Her gün birine ya da bir şeye tapınan insanlar vardır, değil mi? Yani, bu tip insanlar bir nevi mabud gibidirler. Ama… bu aslında pek de kötü bir şey değil! Hedefe kilitlenmek, bir şeye odaklanmak iyi bir şey. Ama tabii, aşırıya kaçınca, ne oluyor? Ya kendini abid gibi hissetmeye başlıyorsun ya da o hedef, mabud gibi tapınılacak bir şey haline geliyor.
Sonuç Olarak
Abid ve mabud ne demek? Abid, her şeyi ciddiye alan, ibadet eden kişi anlamına gelirken, mabud ise tapınılan, yüceltilen varlık olarak karşımıza çıkar. Gündelik yaşamda, bu ikisi birbiriyle karışıp, bazen hayatın ironik bir yansıması haline gelir. Kimimiz abid olur, kimimiz mabud… Ama önemli olan, her iki terimi de mizahi bir açıdan anlamak ve hayatımıza eğlenceli bir bakış açısı katmaktır.
Hadi bakalım, şimdi bir düşün; sen hangisisin? Abid mi, mabud mu? Bunu öğrenmek için derin bir içsel yolculuğa çıkmana gerek yok, belki de sadece telefonun ekranına bir bakman yeter!